(23 Ocak 2021)
İnsan neden günlük tutar? Günlük tutan insanların birçoğu bir gün günlüklerini bastıracaklarını düşünmezler ve günlükler genellikle el yazısı ile yazılı olarak defterlerin içinde kalır. Eğer defter sahibi önemli biriyse ölümünden sonra şu Bey’in ya da Hanım’ın hatıraları diye yayınlanabilir.
2000’li yıllara kadar insanlar sadece ve sadece el yazısı ile defterlerde günlük tutuyorlardı. Haydi biraz daha gerilere gidelim. 1990’lı yılların ortalarına doğru yani 1995’ten sonra bilgisayarlardaki kelime işlemciler çok yaygın hale geldi ve daktiloların yerini almaya başladı. İşte teknoloji meraklısı birçok insan o yıllardan sonra günlüklerini bir word dosyasında tutmaya başladı. Bu dosyayı bir şifre yardımıyla meraklı gözlerden de saklayabiliyordunuz. Fakat çol eğlendrici olan ve de elle tutulan günlüklere göre resim ve şekillerle de süslenebilen bu bilgisayar günlüklerinin bir kusuru vardı. Bilgisayarın çökmesi ya da vürüs bulaşması durumunda ya da dosyanın yanlışlıkla silinmesi hallerinde günlüğünüze bir daha erişemeyebilirdiniz. Oysa basit bir defter çalınmadığı, ıslanmadığı ve kaybedilmediği zamanlarda her zaman okumaya hazırdı.
2000’li yılların başında ise bir eğilim çıktı günlüklerde. O da günlüklerimizi internet ortamında herkese açık olarak tutmak. Buna blog denildi. Bloglarda istediğinizi yazabilir, istiyorsanız özel hayatınızdan da bahsedebilirdiniz. Günlükleriniz ya da hatıralarınız siz daha yaşıyorken basılıyor ve anında başkaları tarafından da okunuyor oluyordu. Ancak henüz yaşıyor olduğunuz için bu herkese açık günlükte büyük bir otosansür uygulamak ve kişisel sırlarınızı dökmemek durumundaydınız. Bunun yanında elde ettiğiniz bir avantajınız vardı. O da günlükleriniz artık kaybolmuyor bir dış sunucuda ya da bulut ortamında tutuluyor ve siz nerede olursanız olun her yerde günlüklerinize erişebiliyordunuz.
Dijital günlükler bu kadar gelişmişken çoğu insan artık kimse kağıt kalemle günlük tutmaz diye düşünüyorken hiç beklenmedik bir gelişme oldu. Öğrenme ve hatırlama zorluğu çeken bir adam New York’un göbeğinde tamamen eski usul defter ve kalemlerle tutulan geleneksel malzemelerle yeni bir günlük tutma yöntemi geliştirdi, BULLET JOURNAL ya da kısaca BU-JO diye bilinen bu defter tutma yöntemine göre her şey sembollerle madde madde yazılıyordu. Yapılması gerekenler, yapılmayanlar, yapılacak olanlar, yapılmışlar, yapılması devam eden işler çok basit bir teknikle gösteriliyordu. Bunun çin de özel noktalı defterler kullanılıyordu. Sonunda insanlık dijital notlardan kağıt kaleme tekrar dönmüştü. BU-JO özellikle gençler arasında çılgınlık düzeyinde yayıldı.
Ben de bir süredir BU-JO tutuyorum ve gerçekten de gördüm ki bu yöntemle eskiden unutulan birçok iş artık unutulup bir kenara atılmıyor. Gerçekten de insanın daha verimli çalışması için BU-JO çok etkili bir planlama tekniği sunuyor. Üstelik bu tekniği herkes kendine göre özelleştirebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder