31 Ocak 2021 Pazar

Kurgu mu gerçek mi?

 (5 Ocak 2021)

Bugün bir roman konusunu düşünürken korkunç bir gerçeğin farkına vardım. Eğer insan kendi gerçek hayatının dışında kendisi için sanal bir hayat inşa ederse, bir süre sonra kendi yarattığı sanal hayata inanabilir mi? Ya da her gün aynı rüyayı gören bir adam olsa ve rüyasında değişik bir işi, ailesi ve zevkleri olsa, sabah uyandığında neler olur, neler hisseder acaba? Ya birbirinden hoşlanan ama gerçek bir ilişkiyi yaşamaktan korkan ya da bunu doğru bulmayan iki insan kendilerine sanal bir dünya inşa edip o sanal dünyanın içinde kendilerine bambaşka bir dünya kurabilirler mi? Neden olmasın? İşin ilginç yanı insanlar kendilerine böyle bir sanal dünya kurduklarında zamana o dünyaya inanıyorlar. Belki yaşamakta olduğumuz şimdiki hayatlarımız da sanaldır. Ölüp de başka bir boyuta göçtüğümüzde bu dünyada yaşadığımız her şey bize oradan sanal olarak beynimizin oluşturduğu bir rüya olarak görünebilir. Eğer her gün aynı rüyayı görseydik belki de bir an önce uyuyup rüyada yarım bıraktığımız işleri tamamlamaya çalışacaktık. Çocukken kızlar evcilik oyunu oynar ve kendilerine çeşitli roller verirler. Biz de gerçek hayatta kendimize çeşitli roller veriyoruz. Belki de bu dünyaya gelmeden önce oynayacağımız oyunun senaryosunu da okutmuş olabilirler. 

 

 sürrealist ressamlar Arşivleri - istanbul sanat evi

 

29 Ocak 2021 Cuma

Sinem Sal Şiirleri Üzerine

 Sinem Sal, Uzaya Fırlatılırken Şarkı Söylemekte En İyi Bendim Elbette -  İzdiham

 

Sinem Sal çağdaş Türk şiirinin yaşayan en büyük şairlerinden biridir bence. Tarzı çok aynı olmasa da Küçük İskender’den izler taşıyor. Kendisi bunu ifade etmese de ileride surrealist Türk şairleri arasında anılacağından kuşkum yok. Kendisini henüz üniversite öğrencisi olduğu yıllarda internetteki edebiyat sitelerinden tanımış ve ilerisi için bir not koy defterine bu genç kız Türk edebiyatı içinde önemli bir yer tutacak diye düşünmüştüm kendi kendime. Haklı da çıktım.

Sinem Sal’ın şiirlerinde imgelem ve anlam yoğunluğunu hissetmek için çok iyi bir şiir okuyucusu olmanız gerekmiyor Zaten dört baskı yapan şiir kitaplarıyla da bunu kanıtlıyor. Sinem Sal şiirinin özelliği ilgisiz ve hatta zıt kavramların büyük hayal gücü ile ilişkilendirilip buradan şairane bir uyum ve müzikaliteye geçiş yapılması. Çok kısa dizeler sizi saatlerce düşünceye sevk edecek derinlikte anlamlar içerebiliyor.

“Önümüzde inisiyatifimize bırakılmış bir orman var

Gölgesinde uzanabiliriz de, azıcık ısınmak için yakabiliriz de”

 

 Geçtiğimiz Altı Ayda Çok Şey Oldu - Sinem Sal Fiyatı

 

 

 

Farkındalık

(4 Ocak 2021)

 

İnsanı hayvandan en çok ayırt eden özellik insanın kendisini, etrafındakileri, kendi türü dışındaki diğer türleri, yaşadığı corafyayı, kıtaları ve üzerinde yaşadığı gezegeni, güneş sistemini, samanyolu galaksisini ve tüm evreni fark edebilmesidir. Ne kadar farkındaysak o kadar daha çok insanız demektir. Elbette farkındalık düzeyi bizden daha yukarıda olan türlerin ya d avarlıkların olmadığını nasıl iddia edebiliriz ki? Belki de eski insanların tanrılar ya da melekler dediği varlıklar farkındalık düzeyi bizden çok daha yüksek olan varlıklar olabilir. Ancak bu onların çok iyi ve bize çok dost varlıklar olduğu anlamına da gelmez. Yine de bir türün farkındalığı yükseldikçe içindeki vahşet duygusunun azalacağını ve merhamet duygusunun da artacağını varsayabiliriz.

İnsan kendi türü için bazen acımasız oluyor bazen de merhamet duygusu taşıyor. İnsanların çoğu hayvanlara özellikle de evcil hayvanlara karşı merhamet duygusuna sahiptir. Birçok insan hayvan besler ve hayvan severdir. Ancak birçok insanın hayvan sever olması, insan türünün birçok hayvanı eti ya da sütü için yetiştirdiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.