Bu sayfada sizlerle sürrelist tarzda yazılmış şiirlerimi paylaşıyorum
Sürrelaizm nedir derseniz en kısa yoldan Salvador Dali'nin tablolarıdır diyebilirn. Dali rüyaların ve bilinaçaltının ressamıdır. Andre Breton ve diğer sürrealist ya da Türkçe gerçeküstücü şairler ise Dali'nin resimde yaptığını şiirde yapmaya çalışmışlardır. Onlar da aklın değil duyguların ve içgüdülerin ilhamı ile rüyaların ve bilinçaltının şiirini yazmaya çalıştılar. Sürrealist şiirde mantık yoktur sadece o andaki duygular ve düşünceler vardır zaman ve mekana bağlı değildir yani doğrusal bir mantık örgüsü aranmaz.
Bilinçaltı ilkelerinin edebiyat ortamında kullanılması ile ortaya çıkan bir edebi akımdır. Psikolojinin verilerinden faydalanarak edebiyata yeni bakış açıları kazandırmayı hedefleyen bu akım aynı zamanda sinema ve resim sanatlarında da derin etkiler yaratmıştır.
Sürrealizm gerçeğin ötesindeki aleme yönelen bir edebi anlayıştır. Ancak “gerçeğin ötesi” ifadesinden anlaşılan şey soyut ve manevi bir dünya değil “insanın ruhsal yapısı ve onun psikolojik yapısının derinlerinde gizlenmiş unsurlar” olarak algılanmalıdır.
1924’te Fransa’da önceleri dadaist olan psikiyatr Andre Breton’ un yayımladığı bir bildiri ile akımın ilkeleri belirlenmiştir. Bu akımının özelliği “içinden geldiği gibi ve o anda yazmak” şeklinde özetlenebilir.
Sürrealistler, Freud’un “psikanaliz” yöntemine başvurarak eserlerini oluşturma anlayışındadırlar.
BİLİNÇ AKIŞI BİRKAÇ SÖZ
İşte böyleyken böyle.
Sonumuz ne olacak?
Arkamızda onlarca Faber Castell kurşun kalem.
Dolmakalemler de cabası.
Hala o kadar yazılmamış deftere ne olacak.
Kimler yazacak onlara?
İşte timsahlar henüz gölden çıkmadı.
Avcılar tetikte bekliyor avlarını.
Heyhaaat köprülerin altından çok sular aktı
ve Ortaçağlar çok geride kaldı.
Aristokrat aşkları boşuna aramayın.
Zaman şimdi bizim için kışlıkları sandıktan çıkarma vaktidir.
Güz bitti ve kış kapıda.
Hangimiz asgari ücretin ahlak üzerine etkisini düşündük.
Hangimiz makarnasına peynir koymayı aklına getirdi ki
Hoş belki de dolabında peyniri de yoktu ya.
Albayım emretseydi eğer bir gecede Sefilleri okurdum.
Ama sefalet bir türlü yakamı bırakmaz diye korktum.
Turhal Şeker Fabrikası kadar tatlı bir kızı sevmiştim bir zamanlar.
O da acılı Adana diye tutturmuştu.
(23 Aralık 2020)
BOLİVYALI ÇAVUŞ
Kime anlatsam derdimi
Bana şöyle bir bakıp
Hadi oradan
Bolivyalı iftaiye çavuşu musun diye sorarlar
Oysa ki
Uyuşturucu mafyaları için yağmur ormanlarını yakıp
Sonra da söndüren o çavuştu
Bütün bu suçları işledikten sonra
Vicdanına yenilip savuştu
Karısını sormayın
Ben ki bütün mutsuz aşkların müddei umumisi
Nereden bilirim
Çavuş kime kavuştu
Bolivya’da suşi yesen kim bakar
Benim komutanım nerede
Bak ben askeri bir nizam intizam içinde
Kaybolmuşum bu evrende
Ama olsun
Düştüğüm yıldızlar ömre ömür katıyor
İşte Dedem Korkut orada
Noel Babayla tavla atıyor
Deve kuşları asla uçağa binmez
O uçaklar da zaten her alana inmez
Devenin boynu eğridir oysa
Bolivyalı çavuş bunu bilmez
O benim komutanım olmadı ki hiç
Çavuşun karısı bunu duysa
İçin için sevinirdi elbette
Kocasına meyveler sunardı
Hasır bir sepette
Mahmut Arslan (8 Ocak 2021)
VEJETERYAN KASAPLAR
Şimdi bakalım ne olacak
Hangi galaksiden ucuz bulgur getireceksiniz
Ekmek aslanın ağzında
Aslan hayvanat bahçesinde esir
Kimse duyduk duymadık demesin
Kasaplar artık vejetaryan oldu
Hep makarna yiyorlar
Altıncı boyuttan gelen iskender kebaplar
Kimse tarafından tadılmadı henüz
Boşverin bütün bunları
Herkes altın peşinde
Altına hücum
Üstüne hücum
Derken altta kalmayın
Durun
Çarkıfelek dönüyor
Ve de alın terinin
Asla akaryakıt olamayacağını söylüyor
(11 Ocak 2021)
HEKTOR’LA ASTRONOT FEHMİ
Truva Savaşından dönen kahraman
Tek boynuzlu atını almış
Ve Üsküdar’ı çoktan geçmişti
Fakat Üsküdar Fatih arasında
Sıkışıp kalmıştı trafik belasında
Konumuz bu değil elbet
Mars’ta yetişen ucuz ıspanakların
Ay üzerinden Şile pazarına intikalidir
Her tatilde bir cinayet işleyen Fehmi Bey
Bugün yeni planlar kurmaktadır kafasında
Ispanak ve taze soğan satarken
Şile Pazarında
Fehmi Bey 40 yaşında bir emekli astronot
İnsanlık adına büyük adımlar atmış
Karanlık yüzünde Ay’ın
Siz onu şimdilik bir kenara koyun
Ya da hiç olmadı sayın
Tek boynuzlu atın antik şövalyesi
Arkasında bir kutuyla karakola dalıyor
“İşte Ahit Sandığı” diye velveleyi veriyor
Müzelerden ak sakallı hocalar geliyor
Sandığı açmak için törenler yapılırken
Tumturaklı söylevler verilmiş
Bu sandık bir çağı kapatıp, açacak başka çağı
Sandığın içindeyse sadece
Bir gazoz açacağı
Truvalı Hektor’u Üsküdar’dan Şile’ye kadar kovalamışlar
Şile Pazarında onu yakalamışlar
Astronot Fehmi’yi de enselemişler
Kaf Dağı’nın ardındaki karakolda
İkisi de aç sefil göz altındalar
Komiser Hıdır Ellez sorgulamış onları
Kimseler duymamış ne olduysa sonları
(18 Ocak 2021)
Melekler Nerede
Meleklerin kanatları var demişlerdi
O halde uçuyor olmalılar
Belki de bir melekle karşılaşırım diye
Bir zamanlar
Dolanıp dururken
En iyi havaalanına gideyim dedim
Hayır bir hostes değildi beklediğim
Göklerden uçup gelen mavi kanatlı ve sarı saçlı bir varlıktı
Beni bekleyen
Melekçe konuştu benimle kimseler anlamadı
Yanımızda oturanlar bile
Sonra birden yitip gitmişti gözümün önünden
Ama bana melekler gittikleri gibi dönerler demişlerdi
Pek inanmamıştım
Melekler geri döner bir gün
Ve size aslında hiç gitmediklerini hatırlatırlar
(1 Şubat 2021)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder